Kelebek etkisi, bir sistemin başlangıç verilerindeki ufak değişikliğin, büyük ve öngörülemez bir değişiklik yaratmasıdır. Kelebek etkisi teorisi, minimal bir eylem olan küçük bir değişikliğin, hayal edilemeyen sonuçlara yol açabileceğini anlatmaktadır. Amerikalı bilim adamı Edward N. Lorenz, kendi teorisinde “Bir kelebeğin Amazon ormanlarında kanat çırpması, Amerika’da fırtına çıkarabilir” ifadesini kullanmıştır. Her şey birbirine zincirleme olarak etki eder. Hayatı var eden de bu döngüdür.
Peki kelebek etkisi bireysel yaşamlarımıza nasıl etki edebilir?
Gezegenimizde yaklaşık 8 milyar insan yaşarken, sadece bir kişi Dünya’nın gidişatında bir değişiklik yapabilir mi?
Cevap evet!
Evrende görünmez iplikler vardır ve kuantum düzlemde hepimiz birbirimize bağlıyız. Dünyadaki tüm yaşayan varlıklar birbirleriyle ilişkili, toplumsal ve varlıksal bir döngünün içerisinde yer almaktadır. Paylaşımda bulunduğumuz insanlar, satın aldığımız ürünler, hatta söylediğimiz sözler bile zaman içinde, dünyamızın gidişatında bir değişiklik yaratabilir. Bu nedenle yapılması gereken en önemli şey, ufak eylemlerimizi bile, ‘bütüne hizmet edeceğimiz düşüncesi’ ile gerçekleştirmektir. Parça bütünün habercisidir. Yapılan her eylem değerlidir. Gelecekte yaşayacağımız olaylar, bugün alınan kararların, bir sonucu olarak karşımıza çıkacaktır. Aldığımız her karar, attığımız her adım, tıpkı suya atılan bir taş gibi halka halka yayılmaktadır.
Kelebek etkisine en çok bu günlerde ihtiyacımız var. Hayatımızda yapacak olduğumuz bazı ufak değişiklikler, aslında birden çok unsuru etkileyecektir. Yapılan küçük bir iyilik, bir çocuğun yüzünde kocaman bir gülümseme oluşturabilir. Bunu bazen fark edersiniz bazen de edemezsiniz. Fakat yaptığınız küçük bir hareket, geleceğin oluşumunu etkilemiştir ve bize katlanarak döner. Böylece o insanın da başka insanlara yardım etme istediği tetiklenir. Bütün inanç sistemleri ve hatta fizik kuralları bile bu konuda hem fikir..
Artık giymediğiniz için paylaştığınız bir giysi, onu çok severek giyen birine mutluluk verebilir. Veya kullanmadığınız, evin bir köşesinde öylece duran bir fotoğraf makinesi, onunla harika fotoğraflar çeken bir sanatçının makinesi haline gelebilir.
Dünyada en çok okunan kitaplar listesinde yer alan “Küçük Prens” kitabında şu ifade vardır ; ‘ Kıtlık ekmeğin paylaşılmasına yol açar. Ekmeğin paylaşılması ise ekmekten daha tatlıdır! ’ Başkalarına yapacağımız en küçük davranışın bile bize geri dönüşü vardır. Sadece kendimiz için yaşamak yerine, başka hayatlara dokunabilmek, ışık olabilmek ve anlam katabilmeliyiz..
Moğol İmparatorluğu’nun kurucusu Cengiz Han ” Bir çivi bir nalı, bir nal bir atı, bir at bir süvariyi, bir süvari bir bölüğü, bir bölük de bir ülkeyi kurtarır. ” demiştir.
Bizim ve çocuklarımızın geleceği için, artık daha fazla bilinçli ve paylaşımcı olmaya ihtiyacımız var. Unutmayın, ‘Bir şey değişir, her şey değişir’
Sevgiyle…